Yöneticilerin zulmüne sabretmek konusunda Seleften nakiller

Yöneticilerin zulmüne sabretmek konusunda Seleften nakiller

Bismillahir Rahmanir Rahim


Şeyhûlİslam İbn Teymiye (rahimâhullah) demiştir ki ;

 

Yöneticilerin zulmüne sabretmek, Ehli Sünnet ve’l Cemaatın temel esaslarından bir esastır.

 

 Bknz: Mecmuûl Fetâva, 28/179

 

İmam Nevevi (rahimehullah) demiştir:

 

Yöneticilere karşı ayaklanmak (isyan etmek) ve onlara karşı savaşmak müslümanların icmasıya haramdır. Yöneticeler fasık, zalim olsalar bile ....

 

Bknz: Şerh Muslim, 12/229

 

- Şeyh İbn-i Bâz (rahimehullah) demiştir:

 

Yöneticilere karşı hurûc (isyan etmek) - haricilerin dinidir.

 

Bknz: Et-Tâliqu ale Tebsir fi meâlim ed-din, sayfa, 55

 

Ebu Salih el-Hanefi şöyle der:

 

Huzeyfe ve Ebu Mesud el-Ensari mescitte otururken bir adam yanlarına geldi. (O sırada Kufe halkı yöneticilerini, Said İbnul As’ı görevden uzaklaştırmıştı). O adam bu iki sahabeye şöyle dedi:

 

“İnsanlar yöneticiye isyan (karşı çıktıkları) hâlde sizi alıkoyan nedir?! Allah’a yemin ederim ki, biz Sünnet üzereyiz!”

 

İkisi de şöyle cevap verdi:

 

“Yöneticinize karşı isyan ettiğiniz hâlde nasıl Sünnet üzere olabilirsiniz ki?!”

 

Bknz: İbn Ebi Şeybe, Musannef

 

Yöneticilere karşı silah kaldırmak Sünnetten değildir.

 

Huzeyfe ibn Yeman’a (Allah ondan razı olsun) şöyle denildi:

 

“Biz iyiliği emredip kötülükten sakındırmayacak mıyız?”

 

O da şöyle cevap verdi:

 

“Bu, güzel bir şeydir. Fakat yöneticiye karşı silah kaldırmak Sünnetten değildir.”

 

Bknz: Musannef İbn Ebi Şeybe, 7/508

 

[Oturan Hariciler]

 

Şeyh Ubeyd el-Cabiri rahimehullah “Havaric el-Kaidiyye” (Oturan hariciler) hakkında şöyle der:

 

“Onlar Müslüman yöneticilere karşı ya açıkça, ya da işaret ederek teşvik ederler.

 

Yöneticinin ve valilerinin ismini açıkça zikreder, onların hatalarını yayarlar. Bazen farklı meclislerde, çeşitli yollarla hatalarını yayarlar; bazen de isim vermeden yöneticiyi ima ederek anlatırlar. Yine de mevcut yöneticilere karşı teşvik edici sözlerle işaret ederler. Mesela rüşvetten sakındırdıklarında, görürsün ki kaş-göz işaretiyle veya benzeri şekilde yöneticiyi kastederler.

 

Onlara ‘Kaidiyye’ (oturanlar) denir; çünkü onlar silah taşımazlar, sadece oturdukları yerden yöneticilere karşı teşvik ederler. Gerçek şudur ki, bu oturan hariciler, savaşan haricilerin tohumu gibidir. İnsanların duygularını galeyana getirmek ve onları yöneticilere karşı teşvik etmek, haricilerin çıkış ve savaşlarının temelidir.”

 

Bknz: Fethu Zul Celali vel Minne fi Şerhi Usuli’s-Sunne

 

İmam Ahmed insanları yöneticilere karşı çıkmaktan sakındırdı.

 

Şeyh Salih Fevzan (hafizahullah) şöyle der:

 

“İmam Ahmed eziyet ve fitneye sabretti, emire (yöneticiye) karşı çıkmadı. Yanında olanlar onu yöneticilere karşı ayaklandırmak istediler, fakat o bundan yüz çevirdi ve şöyle dedi:

 

‘Kan dökülecek, kan dökülecek.’

 

Onları yöneticilere karşı çıkmaktan sakındırdı. Bu da onun fıkhından ve ümmete olan merhametindendir.”

 

Bknz: Şerhu Kitab el-Havadis ve’l-Fiten, s. 87

 

 

---

 

Şeyh Salih el-Fevzan (hafizahullah) şöyle der:

 

“Müslümanlar yalnız iki şey yüzünden bölünmüşlerdir:

 

1. Emire (yöneticiye) karşı çıkmak ve ona isyan etmek.

 

2. Peygamber ﷺ sünnetinden ayrılıp bidatler ve dinde yenilikler ortaya çıkarmak.”

 

Bknz: Mefhum el-Beyati, s. 11

 

 

Şeyh Salih el-Fevzan (hafizahullah) şöyle der:

 

“Yönetici hakkında konuşmak ve onu sövmek de ona karşı çıkmaktır. Bu hem ona muhalefettir hem de halkı ona karşı kışkırtmaktır. Bu, fitneye ve şerre sebep olur.”

 

 Ses kaydından

 

[Yöneticiye karşı konuşan imamlar hakkında ]

 

Soru: İnsan, imamlarının emire (yöneticiye) dil uzattığı ve ona muhalefet ettiği mescitte namaz kılabilir mi?

 

Şeyh İbn Useymin: Onlarla beraber namaz kılmasın. Çünkü onlarla beraber namaz kılmak bir yönden onlara destek olmak, diğer yönden ise avamı aldatmaktır.

 

Bknz: Et-Talik ala Sahih Muslim, 9/306

Hamd olsun alemlerin Rabbi olan Allaha